23 Şubat 2011 Çarşamba

Takasta Son 24 Saat

Takasların bitmesine 24 saat kala heyecan dorukta. Hem Doc, hem de Ainge'in açıklamaları itibariyle birilerini alacağımızı biliyoruz, ve bu alacağımız kişinin de Paul Pierce'i yedeklemek için olduğunu biliyoruz. Gidecek muhtemel oyuncu da Nate Robinson, lakin sürprizler de olabilir (Marquis'in kontratını satın alıp serbest bırakmamız gibi, ya da Luke Harangody vs.)

Şimdiye kadar adımızın geçtiği takas söylentileri:

- Nate Warriors'a gidecek. Buradan ne gelir bilmiyoruz, ama Nate Warriors'ın sistemine kesinlikle uyar.

- Troy Murphy (iyi şutör, defansif olarak çok da güçlü değil) gelecek. Kendisi dün Nets tarafından Warriors'a yollanmıştı, Warriors'ın ise Murphy'nin kontratının geri kalanını satın alıp onu açığa çıkarması bekleniyor. Orlando ve Miami de Murphy için devrede.

- Phoenix'ten Jared Dudley, Grant Hill ve de Mickael Pietrus için nabız yokladık, ama bu olmayacak gibi.

- Rip Hamilton'ın adı sürekli geçiyor bizimle ve de kendisinin Detroit'te kariyerine devam etmesi imkansız. Lakin bir sorun Rip'in bize gelmesi takdirde alacağı ücretten büyük bir fedakarlık edecek olması. İkna edebilir miyiz bilmiyorum.

- Carmelo Anthony takasında Corey Brewer'ı almaya çok yaklaştık fakat Knicks halledemedi bu işi ve Brewer oraya gitti.

Beklemedeyiz, ve bu bekleyiş kesinlikle heyecanlı.

18 Şubat 2011 Cuma

Haftanın Değerlendirmesi

Celtics hareketli bir haftayı geride bıraktı, bir toparlayalım:

1. Lakers'a yenildik. Lakers'a yenilmemiz normalde kötüdür, lakin bu durumu bu kadar dert ettirmeyecek iki faktör vardı.

i) Lakers'a karşı 10 kişi başladık -ki bunların ikisi bu sezon pek de forma giymeyen Bradley ve Harangody idi-, ilk yarının sonlarına doğru Nate sakatlandı ve oyunu bıraktı, ve maçı 9 kişi bitirdik. Buna karşın skor 92-86 idi ve maçı sonuna kadar kovaladık.

ii) Lakers berbat bir dönemden geçiyor. Bizi yendikten sonra üst üste Magic, Bobcats ve de Cavaliers'a (evet, bildiğiniz Cleveland Cavaliers) yenildikleri için, bu galibiyetin moralini yaşayacak fırsat bile bulamadılar.

2. Heat'i mükemmel bir maçın sonunda 85-82 mağlup ettik. Bu galibiyeti daha da değerli yapan Heat'e karşı sakatlarımızın iyileşmemiş olmasıydı. Nate sadece 4 dakika oynadı, Paul gripti ve de 0/10 şut attı. Paul'un Boston kariyeri boyunca 0 isabetli şut ile oynadığı 4 karşılaşma var, ve bundan önce en son böyle maçı 2000'de Chicago'ya karşı oynamıştı.

Bu galibiyet ile "Heat aslında Boston'u sene başında yenerdi de yeterince uyum yoktu aralarında" şeklinde geliştirilen argümanlara çok sağlam bir cevap vermiş olduk. "Statement Win" diye tabir edilen cinsten bir galibiyetti.

3. Marquis Daniels'ın geri dönüşü gecikecek gibi duruyor, o yüzden Celtics'in adı takas söylentilerinde çıkmaya başladı. Şu an için 4 adet söylenti var: Krik Hinrich, Shane Battier, Anthony Parker ve Tayshaun Prince.

Alınacak oyuncu hem West'in sakatlığının nüksedebileceği hem de Marquis'in dönmeyeceği risklerini karşılamak için düşünülüyor. Karşılığında verilecek oyuncu ise muhtemelen Nate ya da Wafer olacak, Harangody ve Bradley de feda edilebilir daha büyük boyutlu bir takas düşünülürse. Takasın son gününe bir hafta kala heyecanla ekliyoruz Ainge'in olası hamlesini.

4. All-Star haftasonu geldi. Bu haftasonunu tabii ki All-Star maçı için beklemek lazım, lakin bir Celtics taraftarını All-Star maçından çok ilgilendiren, Shaq, Semih ve West'in bu maçtan sonra sahalara dönecek olması ihtimali. 9 kişilik kadro ile maç yapmak insana stres yaptırıyor cidden.

11 Şubat 2011 Cuma

Celtics Sezon Değerlendirmesi


Yeni bir NBA yazı platformu olan Bolbasket.com'da yazar olarak yazmaya başladım.Bu bilgilendirmeyi yaptıktan sonra ilk yazımı burada da yayınlıyorum.

Boston Celtics 2010-2011 sezonuna büyük umutlarla girdi desek yanlış olmayacaktır.Zira, Pierce-Allen-Garnett üçlüsünün tam verim oynayabileceği belki de son sezon gözüyle bakılıyor bu sezona.Peki Celtics geçen sezon son maçta kaçırdığı şampiyonluğa bu sezon ne kadar yakın ? Şampiyonluk yarışında neler olabilir,Celtics'in bu yarışta avantajları,dezavantajları neler ? Bolbasket adına yazdığım ilk yazımda bu konuları ele alacağım.

Öncelikle sezon başında takıma yeni katılan yeni oyuncuları bir listeleyelim : Avery Bradley (çaylak), Luke Harangody (çaylak), Semih Erden (çaylak), Shaquille O'neal, Jermaine O'neal, Delonte West, Von Wafer.Böylece takıma 7 yeni oyuncu katıldı.Sezon içerisinde, Bradley NBDL'e gönderildi bir kez sonra geri çağırıldı şu ana kadar.Takıma katılan oyunculardan iki O'neal için söyleyeceklerim oldukça fazla.Öncelikle Jermaine'den başlarsak,bu sezon şu ana kadar 17 maçta forma giydi ve 5.2 sayı,3.8 ribaund ortalaması var.Yanılmıyorsam bu sezon iki kez sakatlandı.En son 10 kasımda forma giymiş adam.Kısacası tam anlamıyla baltayı taşa vurduk.Jermaine O'neal zaten sorunlu bir oyuncuydu bu konuda ama geçen sezonki Sheed macerası gibi bir maceraya girdik belki olur diye.Sonuç olarak sağlıklı ve kafası basketbolda olan bir J.O'neal iyi bir bench oyuncusu olacaktı.Şu ana kadar bu düşünce suya düştü.Shaq ise yaz döneminde hiçbir takımla anlaşamadı ve sonunda kendini yoncalı formanın içinde buldu.Tabii Shaq gibi bir efsanenin Celtics organizasyonu içerisinde yer alması taraftarı hem heyecanlandırdı hem de düşündürdü.Takım zaten mevcut haliyle oldukça yaşlıydı ve Shaq ile birlikte her yerinden tecrübe akan bir takım halini aldı."E tamam güzel de takım huzurevine döndü!" gibiA görüşler de sık sık güncellendi sosyal platformlarda.Doc Rivers ve Danny Ainge tecrübenin yanına gençlik aşısı enjekte ederek şampiyonluk adayı bir takım yaratmak istedi.Bana kalırsa Delonte West hamlesi özellikle oldukça mantıklı bir hamleydi.West'in kafası biraz kırık ama yetenekli bir oyuncu olduğu kesin.Zaten Celtics tarafından draft edilmişti böylece yuvaya döndü.Sezon başında NBA yönetiminden aldığı bir ceza vardı.Parkelere dönüşü de gayet güzeldi aslında.Ama bu seferde bileğini kırdı ve takımdan uzak kaldı.Wafer'da sistem içerisinde kenardan gelebilecek şutör rolü için alındı.Önceki yıllarda James Posey ve Eddie House bu rolü yerine getirmişti.Wafer o beklenen isim değil.House kadar iyi bir şutör değil.Ayrıca düzen dışına çıkmayı da çok seviyor.Bradley ve Harangody için fazla bir şey söylemek istemiyorum ancak Bradley kolej liglerinde önemli bir savunmacı olarak tanınıyor.NBDL'de biraz daha pişerse takıma güzel bir guard eklemiş olacağız.Harangody'i ise maalesef sevemedim.Zaten tipi klasik Amerikalı haylaz çocuklara benziyor.4 numara için kısa ve savunması da yetersiz.Rotasyonda Semih'in önüne geçmesi saçmalığın daniskası bence.Semih'ten de bahsedelim.Özellikle Doc Rivers ve Garnett onu oldukça beğendiklerini defalarca dile getirdiler.Hatta Doc Rivers Semih'in beklediğinden çok daha çabuk uyum sağladığını ve setleri de yalayıp yuttuğunu söylemişti.Sene başında Perkins ve Jermaine'nin yokluğunda baya süre aldı ve iyi de değerlendirdi.Bazı savunma hataları olduğunu görüyoruz ancak yine de şu anki durumuyla dönse dahi J.O'neal'dan çok daha iyi durumda.

Sezon başladı.Çok da iyi başladı bizim için.İlk maçımızı kendi evimizde bomba takım Miami'ye karşı kazandık.2 hafta sonra da Miami deplasmanında bir kez daha kazandık.Böylece "yıldızlar takımı" Miami ilk uyarıyı sezon başında bizden aldı.Bu iki galibiyet tamamen oturmuş düzenin getirdiği galibiyetlerdi.Celtics'in ligde kazandığı saygı böylece tavan yaptı.Doğuda Celtics,batıda ise SAS domine takım görüntüsü veriyordu (SAS hala öyle).Celtics müthiş bir galibiyet serisi de yakalamıştı ki Orlando deplasmanında alınan şanssız yenilgi bu seriyi bitirdi.Bu büyük maçların tamamını yazmak yerine bu takımlarla oynadığımız maçların genel görüntüsünü verelim.-Miami (2-0),Orlando (2-1),Chicago (2-1),San Antonio (1-0),Lakers (1-1),Dallas (0-2)- Dallas'a hem deplasmanda hem evimizde yenildik.İkisi de kötü maçlardı.Deplasmanda 2 sayı farkla,evimizde Kidd'in son saniye şutuyla devrildik.Dallas'ın bize ters gelmesinin sebebi hareketli bir takım olması.Ancak playoff ta karşımıza gelme şanslarını düşük gördüğüm için çok sorun değil.Öte yandan Orlando maçlarına değinirsek,Orlando bu sezon bizim için çok sorun yaratmıyor.Kaybettiğimiz maçta da zaten takımın bir anda duraklaması maçı vermişti.Sezon içerisinde Perkins'in dönüşü bizi çok daha iyi bir takım yaptı.Zira Shaq bazı maçlarda ciddi manada konsantre kaybı yaşıyordu.Boş atışlar kaçırıyor,savunmada saçma işler peşinde koşuyordu.Perk ilk beşe yerleşti de bu sefer de Shaq sakatlandı.Üstüne Semih'in de sakatlanması bizi uzun rotasyonunda çok sıkıntıya soktu.Shaq,Jermaine ve Semih'in olmayışı evimizdeki Lakers maçında zaten sıkıntıyı hortlattı.Sezon içerisinde Garnett sakatlandı bir kez.Ödümüz koptu desek yeridir.Ama sağlıklı döndü.Rondo'da birkaç maç kaçırdı.Bunlar takımın bir türlü düzenli bir basketbol oynamasını engelledi.Her maç farklı performanslar izledik.Çoğu zaman bireysel performanslar kazanmamızda ya da kaybetmemizde etkili oldu.

Rajon Rondo'nun bu sezon asist fetişisti olduğunu her yerde dile getiriyorum.Şu an asist ortalamasında lider ve 20 asisti geçtiği maçı dahi gördük.Azmış gibi asist yapıyordu adam.Hatta boş turnikeyi atmayıp asist yapmaya çalıştığını da gördük.Bu bizim için önemli ancak Rondo bu sezon penetre etmeyi unuttu birçok maç.Özellikle iyi savunma yapan takımlara karşı bizim birincil önceliğimiz penetreler.Rondo bunları çok az yapıyor bu sezon.Dolayısıyla sıkıştığımız anlarda Pierce'ın el üstü şutlarına kalıyoruz.Pierce da bu sezon aslında çok iyi başlamıştı.Ray Allen zaten bu sezon inanılmaz şut atıyor.Celtics takım olarak NBA'de en iyi hücum eden takım konumunda.Birçok yerde de yazıldığı üzere hücumların düzen dışına çıkmadığı her maçı kazanıyoruz.Düzen dışına çıkma sebebi ise çok farklı olabiliyor.Kimi zaman Pierce'ın birebir oynama tutkusu,kimi zaman takımın maçları rolantiye alması gibi.Bu sezon bunu daha çok görüyoruz.Celtics geçen sezon normal sezonu doğuda üçüncü bitirip playoff larda doğuyu dağıtmıştı.Yine böyle bir düşünce mi var bilmiyorum ancak Garnett'in dediğine göre her maça aynı derecede önem veriliyor ve aynı azimle çıkılıyor sahaya.Şurada da yazdığımız üzere bu sezon 12 tane back to back serisi oynadık ve bu serilerin (24 maça denk geliyor) 8 tanesini kaybetmişiz.Üstelik Cavs,Detroit,Wizards,Charlotte gibi garip mağlubiyetler bunlar.Bunun gibi istatistikler Celtics'in yaşlanma belirtisi gösterdiğini doğruluyor.Ve dediğim gibi bazı maçları ciddi manada rölantide götürüyoruz.Son çeyreklerde de maçı almaya çalışıyoruz.

Glen Davis benchten gelen en formda oyuncu.Bu sene orta mesafe şutları çok can yaktı özellikle.Bunun dışında Nate Robinson bir maç çılgın atıyor diğer maç saçmalıyor.Bildiğiniz gibi yani.Ama o da son Lakers maçında sakatlanmıştı.Çok ciddi bir durum yokmuş.Marquis Daniels'ı unuttuğumu sanmayın.Onun için yazacaklarım var.Orlando maçında sakatlandıktan sonraki durumu ve saha içinde yaşananlar seyircileri çok korkutmuştu.Çok şanssız bir sakatlık olduğunu düşünüyorduk zira,basketbol oynarken sık sık olan bir ikili mücadele sonunda yerde kaldı.Ancak durumun şansla pek ilgisi yokmuş.Orlando maçından sonra konuşan doktorlardan bir tanesi biraz da ağzından kaçırdı bunu.Daniels'ın boyun omurlarından mevcut bir sorunu varmış zaten.Geçen seneki sakatlığı da bundan kaynaklanıyormuş.Kısacası Daniels'ın omurlarda sorun vardı ve darbe anında yerde kaldı.1-2 ay olmayacağı söyleniyor ki zaten sakat kadroda onun yokluğu çok önemli.Lakers maçında da gördüğümüz üzere Wafer Kobe'nin savunmasında tam anlamıyla bocaladı.Daniels işin savunma tarafında çok iyi bir oyuncu olmasının yanında hücumda da post move dediğimiz olayı iyi becerebilen bir eleman.Onun yokluğu çok sorun olacaktır sezonun geri kalanı için.

Ray Allen için de ayrı bir paragraf ayırmak lazım.Malum tüm zamanların en çok üçlük sokan oyuncusu oldu.Sezon başından beri beklenen olayın Lakers maçında yaşanması da ayrı bir anlamıydı rekorun.Aslında bu ünvan "tüm zamanların en iyi şutörü" ünvanıdır bana kalırsa.Zira Reggie Miller'ın yanılmıyorsam 7 sezonda attığı üçlük sayısını RayRay 5 sezonda geri bıraktı ve üstüne koymaya da devam ediyor.Ray Allen gerçekten de NBA tarihindeki en mütevazı kişiliklerden.Tam bir profesyonel kavramı vardır ya.İşte Ray Allen öyle bir karakter.Şut drilleri her genç oyuncuya tek tek izletilmeli,bir sporcu nasıl davranmalı,neler yapmalı öğretilmeli onun üzerinden.Fundamental anlamında da gerçekten kusursuz bir oyuncu Ray Allen.

Sezon içerisinde Celtics benim beklediğim bir görüntü çiziyor şu ana kadar.Bu yazıyı yazdığım an Celtics doğuda birinci durumda.Ancak Miami'nin artan formu ve en sonunda takım görüntüsü vermeleri sonucu Miami liderliği alacaktır.Normal sezon performansları playoff lara örnek teşkil etmiyor tabii.Özellikle Celtics için.Bahsettiğimiz gibi takım normal sezonda herhangi bir kötü sakatlığa şans vermek istemiyor.Şu ana kadar da gayet iyi gidiyor bu taktik.Yazının asıl konusu olan "bu sezon Celtics ne yapar?" sorusu için bazı tahminlerde bulunmam gerekecek.

Normal sezonu doğuda ikinci bitireceğimizi düşünüyorum.Chicago arkadan gelen tehlikeli bir takım ama onların Orlando'nun dahi altında kalabileceğini tahmin ediyorum.Bu durumda doğu yarı finalinde bize Orlando ya da Chicago gelecektir ki ben Orlando'yu tercih ederim.Eğer bir kaza yaşamazsak Miami ile doğu finaline çıkacağız.İşte burayı tahmin etmek çok güç.Tabii buraya kadar da en mantıklı senaryoyu yazdım.Sonuç olarak sakatlıklar,takım içi krizler gibi beklenmeyen gelişmeler olacaktır mutlaka.Ya da takımların artan performansları bu sonuca etki edecektir.Miami ile doğu finaline çıkarsa Celtics,muhtemelen kaybedecektir.Lebron Celtics'e daha önce iki kez kaybetti.Üstelik Miami durmadan üstüne koyuyor.Celtics'in soluğu doğu finaline yetecektir diye düşünüyorum.Böylece Ainge'in "Big Three"si bir şampiyonluk daha parolasını yerine getiremeyecek.Bence o bilet geçen sene kaçtı zaten.Tekrarlamak gerekirse,burada tamamen tahmin yürüterek konuşuyorum.Takıma yeni katılan oyuncular da olabilir.Ancak Miami şu an bana çok daha ağır geliyor.

10 Şubat 2011 Perşembe

Yıldızlar Boston Turnesinde

Bu gece Türkiye saati ile 3:00'da Lakers'ı Garden'da ağırlıyoruz.Bundan 1 buçuk hafta önce Lakers'ı deplasmanda mağlup etmiştik.Ama o maç bize pek fayda getirmedi diyebiliriz.Önce Dallas'a evimizde sonra da Charlotte deplasmanında kaybettik.Bu maç bizim için yeniden bir seri yakalama fırsatı olacak.Ama maç öncesi sıkıntılarımız fazla.Marquis Daniels'ın Orlando maçında sakatlanıp takımdan ayrı kalması özellikle Kobe'nin savunmasında kenardan gelecek ekstra isim konusunda bizi düşündürüyor.Daniels Kobe'yi oldukça iyi savunuyordu.Öte yandan Lakers şu ana kadar büyük takımlarla olan maçlarında felaket bu sezon.Onlar da NBA'in bu en büyük rekabeti olan maçı deplasmanda kazanmayı çok istiyorlar.Zira bu onlar için sadece bir galibiyet parolası olan maç değil aynı zamanda bir güven kazanma maçı.Özellikle Melo-Bynum gibi çıkan takas haberlerinden sonra onlar için daha büyük bir maç olduğunu söyleyebiliriz.Normal bir oyun ortaya koyarsak maçı kazanacağımızı düşünüyorum.Tabii bizim için çok özel bir gece de olacak.Ray Allen'ın tüm zamanların en iyi şutörü ünvanını resmen alacağı maç olma ihtimali çok yüksek.Şu anda Miller ile arasında 1 üçlük isabeti var.Bu maç 2 üçlük isabeti bulursa maçı da kazanırız diye düşünüyorum :)

Yazının başlığını ise neden böyle seçtiğime gelirsek ; Lakers'tan sonra Miami Garden parkelerine çıkacak.Böylece All Star haftasından önce Boston'da tam anlamıyla yıldız geçidi olacak.
Rajon Rondo,Paul Pierce,Ray Allen,Kevin Garnett,Kobe Bryant,Pau Gasol,Lebron James,Dwyane Wade,Chris Bosh gibi 9 All Star oyuncusu Boston şehrinde Garden'da olacak.Bizim derdimiz iki maçtan da galibiyet çıkarmak.Miami maçını da ayrıntılı olarak yazacağım Lakers maçından sonra.

9 Şubat 2011 Çarşamba

Back-to-Back Laneti

Celtics evinde Orlando'yu nispeten kolay bir maçtan sonra yenince (tekrar geçmiş olsun Marquis) rahat bir uyku çekemedi. Bunu sadece sembolik anlamda söylemiyorum, cidden rahat bir uyku çekemediler zira bir sonraki gün Charlotte'a uçup maç yapmaları lazımdı. Her ne kadar Washington maçından sonra kendi kendime "back-to-back (iki gün arka arkaya oynanan maç) izlemeyeceğim" diye söz verdiysem de tutamadım, ve Celtics Charlotte maçını izledim. Sonuç: hayal kırıklığı. Stephen Jackson'ın ilk yarının sonunda oyundan atıldığı maçı kopartamadık, ve de en sonunda Charlotte geriden gelip aldı.

Celtics bu sene 12 adet back-to-back seti oynadı. Bu setlerin ilk maçlarından 1'ini, ikinci maçlarından ise tam 7'sini kaybetti. Kaybedilen takımların kimileri çok ilginç: Cleveland, Detroit, Washington ve son olarak Charlotte. Kazandıklarımızı da rahat kazandık diyemeyiz: Milwaukee'yi 105-102, Portland'ı 99-95, Philadelphia'yı 102-101 geçtik mesela.

Detroit maçının mazereti KG'nin sakatlanması olabilir, lakin kaybettiğimiz diğer maçlarda -ve hatta kazandıklarımızda dahi- bir kötü Celtics oyunu modeli vardı. 4. çeyreğin başlamasıyla birlikte, Celtics efektif hücum adına hiçbir şey yapamıyor, içeri penetre etmeyi bırakıyor ve azamiyetle uzun mesafeli şutlara güveniyor. Normal bir günde bu şutları sokacak olan Pierce kaçırmaya başlıyor, ve de Celtics ritmini kaybederken rakip takım moral ile geri geliyor.

Kelimeye dökemediğimi grafik ile göstereyim: Üstte Boston'ın Charlotte karşısında ilk çeyrekte denediği şutlar, altta ise son çeyrekte:



Fark ortada.

Maçtan sonra KG basın toplantısında "Her yıl bir dilemmamız oluyor, ve sanırım bu yıl da back-to-back'ler oldu bu. Bir çözüm bulmamız gerekiyor, özellikle de sezonun ikinci yarısı gelip çatmışken. Bence sorun mental değil, zira her takıma karşı hazırlanmamız gerektiği gibi hazırlanıyoruz." dedi.

Bu yukarıda açıkladığım sorun fiziksel mi, mental mi bilmiyorum; ama KG haklı, bir çözüm bulmamız lazım.

7 Şubat 2011 Pazartesi

Lanetli Orlando Maçı


Dün akşam evimizde ciddi bir tehlike geçirdik esasında.Maça oldukça dağınık başladık.Hatta bu sezon gördüğümüz en dağınık Celtics'i gördük maç başında.Üstelik iki tane de çok ciddi tehlike atlattık.Önce Davis parkeye kafa attı.Allahtan kafa atan Davis idi.Sonra da çok ama çok talihsiz bir kaza yaşadık.Daniels'ın ikili mücadale sırasında bir anda yerde kalması herkesi korkuttu.Daha sonrasında gelen sedye,Daniels'ın bağlanması falan derken oldukça korktuk.İlginç bir şekilde Daniels boyun omurlarından bir sorun yaşamış.1-2 ay sahalardan uzak kalacak.

Maça geçersek,dediğim gibi berbat başladık.Ama Orlando'nun dış şut yüzdesi ciddi manada sürünüyordu.Kısalardan hemen hemen hiçbir verim alamadılar.Howard'da biraz kendi kendini devre dışı bıraktı.Biz de hücum ritmimizi bulup oynamaya karar verince maça ağırlık koyduk.Büyük takım olduğumuzu kanıtlayan bir maçtı bu.Yine çok fazla kasmadan rahat bir galibiyet aldığımızı düşünüyorum.Tatsız şeylerin yanında,Dallas'tan sonra Orlando'ya yenilmek felaket olurdu.Tabii bugünlerde saydığımız şey de farklı.Ray Allen'ın üçlüklerini sayıyoruz.

5 Şubat 2011 Cumartesi

Dallas Maçı ve O'neal'ın Durumu

Garden'da Dallas'a kaybettik.Maçı canlı olarak izledim ve bir kez daha Celtics'in bazı maçları bilerek rolantide oynadığını gördüm.Dallas batıda belli bir yeri olan bir takım,önemli bir maç.Ama takım maçın genelini çok yavaş götürdü.Son çeyrek biraz vites yükseltip maçı kazanmak gibi bir düşüncemiz vardı.Aslında öyle de oluyordu.Son topa kadar maç bizim elimizdeydi.Ama Jason Kidd canımızı fena yaktı.Nowitzki ile birlikte Dallas çok iyi bir maç çıkardı.Ama gördük ki,rölantide oynadığımız maçlarda dahi kazanabilme gücüne sahibiz.Perkins'ten de söz etmek lazım.Shaq'tan sonra orada resmen boyut atlamış gibiyiz.Ciddi manada iyi döndü Perkins.

Shaquille O'neal ise Dallas maçında sakatlığı yüzünden oynamadı.Bir diğer O'neal olan Jermaine'den ise artık ümidi kesme vakti geldi.Jermaine O'neal dizinden ameliyat olacakmış.6-8 hafta kadar olmayacak.Gerçi olsa da pek bir şey değişmiyordu.